
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| çok ağır: | ponderous | |
| çok ağır olmak: | weight a ton | |
| çok ağır şey: | dead weight | |
| çok ağır hastaların bakımıyla ilgilenen tıp dalı: | critical care | |
| çok ağır yükleri boşaltabilecek özel vinçlerle donatılmış gemi: | heavy-lift ship | |
| çok ağır ilerlemek: | [fiil] to go at a crawl | |
| çok ağır koşullu ipotek: | cutthroat mortgage | |
| çok ağır sözlerle sövüp saymak: | [fiil] to swear like a trooper |