| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| çok eski: | high, immemorial, primeval primaeval | |
| çok eski zamandan beri: | from time immemorial, since times immemorial | |
| çok eski , modası geçmiş .: | antiquated | |
| çok eski âdet: | immemorial custom, immemorial usage | |
| çok eski kafalı olmak: | [fiil] to be out of date in one's opinions |
[ son aranan 10 kelime: eşim ile beraberim. | smother | yırtık | ringlet | caydırıcı faktör | bir kere denemek | avrupa topluluğu'nun üyeleri dışındaki ülkelere uyguladığı gümrük tarifesi | kurban | drawing room comedy | çok eski ]