| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| ödenecek: | payable |
| ödenecek birikmiş borçlar (geçen mali yıl içinde alınan ancak ertesi mali yıla ait gelir veya geçen yıl yapılan ancak ertesi yıla kadar ödenmeyecek ma: | accrued liability |
| ödenecek maaşlar, aylıklar: | [isim] salaries payable |
| ödenecek bakiye taksidi: | as an installment against balance due |
| ödenecek birikmiş borçlar: | accrued liability |
| ödenecek borç: | debt payable |
| ödenecek büyük bir maaş tutarı olmak: | [fiil] to have a large payroll |
| ödenecek faiz: | interest payable |
| ödenecek giderler: | [isim] accrued expenses payable |
| ödenecek hesaplar muavin defteri: | accounts payable subsidiary ledger |
| ödenecek miktar: | liquidated sum |