| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| önde: | ahead, ahead of, fore, in advance, upfront, up | |
| önde: | before, ahead | |
| önde: | before | |
| önde gelen: | first, foremost, prominent, capital, central | |
| önde gelenler: | front bencher | |
| önde gelen para yöneticileri: | [isim] swingers | |
| önde gelen iki şirketin birleşerek bir büyük şirket oluşturması: | megamerger |
[ son aranan 10 kelime: gruplar halinde | piyasa oyunlarına hâkim olmak | ortaya ilerici fikirler atarak gösteriş yapmak | sins | kendi evini yeniden görmek | opsiyon | centenarian | bigamy | coolant fan | önde ]