| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| şantajcı: | highbinder, racketeer, blackmailer, extortionist | |
| şantajcı eline düşmek: | [fiil] to fall into the hands of blackmailer, to fall in the hands of a blackmailer |
[ son aranan 10 kelime: discipleship | varolmak | videolar | yatmadan | pinkeye | çok çeşitli üretim alanında üretim yapan üretici | manservant | alacak hakkı | toplumsal düzen | şantajcı ]