TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| actual: | [sıfat] gerçek, asıl, fiili, aktüel, güncel, şimdiki, mevcut |
| actual contumacy: | mahkemenin çağrısı üzerine duruşmaya gelen kişinin mahkemenin emirlerine uymaması |
| actual receipts: | [isim] fiili alındılar |
| actual goods ready for immediate delivery: | [isim] hemen teslime hazır mallar |
| actual expenditures: | [isim] nakdi harcamalar |
| actual expenditures for the realization of assets: | [isim] aktiflerin paraya çevrilmesi için fiilen yapılan harcamalar |
| actual hours of work: | [isim] fiilen çalışma saatleri |
| actual expenses: | [isim] nakdi harcamalar |
| actual expenses of realization of assets: | [isim] aktiflerin paraya çevrilmesi için fiilen yapılan harcamalar |
| actual working hours: | [isim] fiilen çalışılan saatler |
| actual pims: | fiili kâr |