
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| acute: | [sıfat] keskin, sivri, şiddetli, ; akut, aşırı; dar (açı), ilerlemiş | |
| acute: | ani başlayan, kısıtlı süreli. | |
| acute: | Akut: 1. Had, vahim, ağır; 2. Şiddetli, canlı, hareketli, keskin; 3. Hassas, nafiz, delici. | |
| acute: | akut | |
| acute abdomen: | akut karın | |
| acute angle: | dar açı | |
| acute business man: | iyi işadamı | |
| acute remorse: | büyük pişmanlık | |
| acute abdominal pain: | kulunç, karın bölgesinde şiddetli ağrı | |
| acute miliyar tuberculosis: | granüli | |
| acute infectious endocarditis: | kırkes hastalığı |