| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| adet: | number, mathematical value or its symbol; numeral, courses, sum; menses; total, custom, tradition, convention, groove, consuetude, the usual thing, routine, habit, praxis, usage, use, wont, fashion, menstruation, period, flow, bleeding | |
| adet dönemi: | term | |
| adet edinmek: | form a habit, fall into a habit, routinize, practise, practice, use | |
| adet görmek: | menstruate | |
| adet haline gelmek: | become the usual thing | |
| adet olmak: | become the usual thing | |
| adet ya da değer olarak yuvarlak birimler halinde olmayan ve genellikle ufak miktar ya da değerlerdeki hisse senetleri veya kıymetli kâğıt: | odd lot |
[ son aranan 10 kelime: iki gündür ağzına lokma koymamış olmak | to be on top of the world | trophospongia | illegitimate child | to disturb | contemporaneous | cautio pro expensis | duyarli | iş gücüne yeni işçi almak | adet ]