| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| alışkanlık: | habit, routine, custom, consuetude, habitude, practice, praxis, use, wont | |
| alışkanlık edinmek: | fall into a habit, drop into a habit, go in for | |
| alışkanlık haline getirmek: | routinize, be wont to do, practise, practise on, practise upon, practice, practice on, practice upon | |
| alışkanlık haline getirmiş: | wont | |
| alışkanlık nedeniyle: | out of habit | |
| alışkanlık gereği: | force of habit | |
| alışkanlık yapan ilaçlar: | [isim] habit- forming drugs, habit-forming drugs | |
| alışkanlık yüzünden: | from habit | |
| alışkanlık edinme: | habit formation | |
| alışkanlık meselesi: | matter of habit, matter of knack |
[ son aranan 10 kelime: diacritic | hava güneş | velvet carpet | to be an impediment to sb's promotion | bu 100 doları bozukluk olarak verebilir misiniz | beti benzi atmış | sıyrılmak | beş duyu organları | kırmızı ışıkta geçtiğim için ceza yedim | alışkanlık ]