TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
alabildiğine: | supremely, wildly, to the brim | |
alabildiğine: | like sin | |
alabildiğine: | to the utmost, with a vengeance, all out and out, wide | |
alabildiğine çabalamak: | [fiil] to strain every nerve | |
alabildiğine eğlenmek: | [fiil] to paint the town red | |
alabildiğine kahkaha ile gülme: | belly laugh | |
alabildiğine açılmış: | widespread | |
alabildiğine koşmak: | go flat out |