TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
arrest: | [isim] tutuklama, tevkif, durdurma, önleme | |
arrest: | [fiil] tutuklamak, durdurmak; önlemek, bloke etmek, el koymak, çekmek (dikkat) | |
arrest of judgment: | kararın sonraya bırakılması | |
arrest of judgement: | hükmün sonraya bırakılması, kararın sonraya bırakılması | |
arrest of inquest: | soruşturmanın durdurulması | |
arrest of a foreign power: | yabancı bir gücün durdurulması | |
arrest in quarters: | askerlikte oda hapsi, nezaret altında tutma | |
arrest warrant: | tutuklama emri |