
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| as safe as houses: | son derece güvenli | |
| as long as one lives: | kaydıhayat şartıyla | |
| as far as concerns: | gelince | |
| as far as I know: | bildiğim kadarıyla | |
| as far as i'm concerned: | bana kalırsa | |
| as far as can be seen: | [zarf] göründüğü kadarıyla, görüldüğü kadarıyla | |
| as he was about to leave: | tam gitmek üzereyken | |
| as hard as nails: | sapasağlam, yapmacık, duygusal olmadan | |
| as easy as shelling peas: | çocuk oyuncağı kadar kolay | |
| as like as two peas: | birbirinin modeli |