
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| as far as: | kadar, kadarıyla, bir dereceye kadar, olabildiğince | |
| as far as concerns: | gelince | |
| as far as I know: | bildiğim kadarıyla | |
| as far as i'm concerned: | bana kalırsa | |
| as far as can be seen: | [zarf] göründüğü kadarıyla, görüldüğü kadarıyla | |
| as far as possible: | mümkün olduğu kadar | |
| as far as I can see: | çıkarabildiğim kadarıyla, anladığıma göre | |
| as far as the eye can see: | göz alabildiğine | |
| as far as he is concerned: | o söz konusu olduğunda, ona gelince | |
| As far as I know,: | Bildiğim kadarıyla, |