| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| asli: | substantive | |
| aslı: | original, original copy, essence | |
| asli fail (suçu işleyen kişi) ve ortakları: | [isim] the principal and his accomplices | |
| asli slip (sigortacı ile sigorta konusu görüşülürken broker tarafından kullanılan plasman slip'i: | original slip | |
| asli değer (bir nesnenin kendi niteliği ya da yapılmış olduğu maddeden dolayı taşıdığı değer: | intrinsic value | |
| asli borç ilişkisi: | original liability | |
| asli brüt prim (sigortacının sigortalıya komisyon ve benzeri indirimleri nazara almadan tahakkuk ettirdiği prim: | original gross premium | |
| asli hasarın mükerrer sigortalıca ödendiği sırada reasüransın da hasarı ödemesini öngören bir reasürans klozu: | simultaneous payment clause | |
| asli net konservasyon prim geliri (Sedan'ın reasürans ödemelerinden sonra alıkoyduğu net prim geliri: | original net retained premium income | |
| asli aza: | true member (of a society | |
| asli hata: | fundamental error |
[ son aranan 10 kelime: keşfedilmemiş | kendi dilerse eğer | to set forth a proposal | etnografya | kendi kendini eğitmiş | kendi reşit oluncaya kadar davanın ertelenmesine ait talebi | kentleşme | kenya'nın | kenyalı | asli ]