TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| beat: | [isim] vuruş, atış, darbe, vurma sesi, çarpma; tempo, ritm, ritim, titreşim; serseri; üstünlük, devriye; sürgün avı; haberi önce yayınlama (gazete) |
| beat: | [fiil] vurmak, dövmek, çırpmak, dayak atmak, pataklamak, volta vurmak; çalmak (davul); açmak (yol); yenmek, alt etmek (Argo); geçmek; atmak (kalp); yuvasından çıkarmak (av), |
| beat: | [sıfat] bitkin, çok yorgun, turşu gibi (Argo); asi |
| beat: | vuru |
| beat: | Kanın damarlarda ve kanda gösterdiği vurum tarzı hareketler. |
| beat up: | çırpmak, dövmek, pataklamak, hırpalamak, tekme tokat girişmek, toplamak [ask.] |
| beat it: | defolmak, defolup gitmek |
| beat frequency: | girişim frekansı |
| beat retreat: | geri çekilmek |
| beat off: | savuşturmak, püskürtmek, defetmek |
| beat the record: | rekor kırmak |
| beat down: | yere sermek, bastırmak, vurmak (güneş vb.), düşürmek, fiyat kırmak, bardaktan boşanırcasına yağmak |
| beat out: | dövmek, çekiçlemek, çalmak (tamtam vb.), vura vura söndürmek |
| beat out smb.'s brains: | beynini patlatmak, eşek sudan gelinceye kadar dövmek, kafasına vurmak |
| beat indicator: | salınım endikatörü |