TELAFFUZKELİMEANLAM
bell:böğürmek, bağırmak (geyik vb.)
bell:[isim]  zil, çan, çıngırak, çıngırdak, taçyapraklar; korol, dalgıç hücresi, sütun başlığı gövdesi
bell bottomed:[sıfat]  İspanyol paça
bell bottomed trousers:İspanyol paça pantolon
bell buoy:çanlı şamandıra
bell flower:çan çiçeği
bell pepper:dolmalık biber
bell rope:[isim]  çan ipi
bell crank:dirsekli kol
bell captain:bagaj taşıyıcılarını denetleyen otel görevlisi
bell shaped:mahrut
bell push:zil düğmesi



[ son aranan 10 kelime: poz veren kimse | no dice | yoğunlaşan | to come home empty handed | kafası | eligible for promotion | -ize | to be confined for space | kort | bell ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0012