TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
belt: | [isim] kemer, kayış, kuşak; iklim kuşağı, bölge | |
belt: | [fiil] kemer takmak, kemerlemek; kemerle dövmek; kuşanmak (kılıç); hızlı gitmek, uçmak (araba) (Argo) | |
belt: | kusak | |
belt down: | içmek, yuvarlamak | |
belt line: | çevre yolu | |
belt tightening measures: | [isim] kemerleri sıkma önlemleri | |
belt sander: | [isim] zımpara makinesi | |
belt shipper: | avara düzeni | |
belt up: | sus, kes sesini | |
belt shifter: | avara düzeni | |
belt out: | bağıra bağıra söylemek (şarkı) |