| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| birincil: | prime, primary | |
| birincil: | primary | |
| birincil üretim (doğanın nimetlerinden doğrudan yarar sağlamaya yönelik üretim: | primary production | |
| birincil sanayi (çiftçilik , balıkçılık , madencilik gibi doğada bulunan maddeleri toplayıp pazarlama: | primary industry | |
| birincil sanayiler (doğadaki maddeleri toplayıp pazara sunmakla uğraşan sanayi: | primary industries |
[ son aranan 10 kelime: the views of the three experts are concurrent | beyzbolcu parmağı | ussallaştırma | bacaklarını iyice açarak | to quake in one's shoes | letter of advice | to participate in | to diversify into foods | diane's complex | birincil ]