
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| blaze: | [isim] alev, ateş, yangın; pırıltı, ışıltı; öfkelenme, köpürme; atın alnındaki beyazlık, yol bulmak için ağaçlara kazınan işaret | |
| blaze: | [fiil] alev alev yanmak; parlamak, ışımak; yıldızı parlamak; tutuşmak; ağaçlara işaret koymak | |
| blaze abroad: | ilan etmek | |
| blaze away: | sürekli ateş etmek | |
| blaze out: | alevlenmek, yeniden alevlenmek | |
| blaze up: | alevlenmek, yeniden alevlenmek |