TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
brace: | [isim] matkap kolu, destek, bağ; çift, iki; pantolon askısı; prasya (gemi) | |
brace: | [fiil] desteklemek, güçlendirmek; bağlamak; canlandırmak, neşelendirmek, zindeleştirmek | |
brace: | kasli ayrac | |
brace oneself for smth: | kendini hazırlamak, hazırlıklı olmak | |
brace up: | [fiil] kuvvetlendirmek, neşelendirmek |