TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| breaking: | [isim] kırılma, kırma, zorla girme, bozma, meskene tecavüz |
| breaking off of negotiations: | müzakerelere ara verme |
| breaking down: | çökme |
| breaking the seals: | mühürleri koparma |
| breaking away: | kopma |
| breaking capacity: | kesme yetenegi (salter) |
| breaking current: | kesme akimi (salter) |
| breaking in: | zorla girme, tecâvüz, alıştırma |
| breaking up: | [isim] parçalayan |
| breaking doors: | bir evin kapı veya pencerelerinin içeriye girmek kastı ile sökülmesi ya da zorla açılması |
| breaking point: | [isim] kırılma noktası |