TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| capable: | [sıfat] kabiliyetli, ehliyetli, yetenekli, kapasiteye sahip, duyarlı, etki altında kalabilen; becerikli |
| capable of: | kadir |
| capable of crime: | suç işleyebilir |
| capable of proof: | ispat olunabilir |
| capable of suing: | dava etme ehliyetini haiz |
| capable of work: | çalışabilir |
| capable of attachment: | haczedilebilir |
| capable of being sued: | dava edilebilme ehliyeti olma |
| capable of disposing: | tasarrufta bulunabilir |
| capable of seating: | (tiyatroda), kadar kişi alabilir |
| capable of appearing in court: | davaya ehil |