TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| capacity: | [isim] kapasite, hacim, verim; yetenek, kabiliyet, yeterlik; güç, iktidar; sıfat |
| capacity: | ful, azami, dolu, maksimum |
| capacity: | sığa, kapasite |
| capacity: | 1. Güç, yetenek, kapasite, herhangi bir şeyi yapabilme yeteneği; 2. Herhangi bir cismin işgal ettiği yer, hacım; 3. Zihnin anlama ve kavrama yeteneği, zihin kapasitesi; 4. Elektrik akımına maruz kalan cismin elektrik yükünü alma veya tutma özelliği. |
| capacity: | kapasite |
| capacity utilization gap: | kapasite kullanım boşluğu |
| capacity utilisation: | kapasite kullanımı |
| capacity utilisation rate: | kapasite kullanım oranı |
| capacity cutbacks: | kapasiteyi indirme |
| capacity to borrow: | kredi alabilme gücü |
| capacity to indorse: | ciro edebilme ehliyeti |
| capacity to yield to some influence or action: | istidat |
| capacity of output: | üretim kapasitesi |
| capacity decrease: | kapasite indirimi |
| capacity expansion: | [isim] kapasite arttırımı |