TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| cold: | [isim] soğuk, soğukluk; nezle; soğukalgınlığı |
| cold: | [sıfat] soğuk, üşümüş, donuk; sakin, soğukkanlı; sıkıcı; duygusuz; yapmacık; baygın; kaçınılmaz, kesin olarak |
| cold: | Nezle. |
| cold: | soğuk |
| cold abscess: | soğuk apse |
| cold dish made with dried beans: | piyaz |
| cold warrior: | soğuk savaşçı |
| cold table: | soğuk yiyecekler |
| cold chain: | [isim] soğuk zincir |
| cold calling: | soğuk ziyaret, satış temsilcisinin istenmeyen ziyareti |
| cold starting: | [isim] soğuk çalıştırma |
| cold store: | [isim] soğuk hava deposu |
| cold sore: | uçuk |
| cold sore: | herpes labialis |