
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| compounding: | bileşik faiz hesaplaması, birleştirilme | |
| compounding a felony: | karşılık mukabilinde bir suçluyu takipten vazgeçme | |
| compounding of claims: | taleplerin uzlaşması | |
| compounding with one's creditors: | alacaklılarla anlaşma, borçlunun konkordato akdetmesi |