İngilizce > Türkçe
Türkçe > İngilizce
TELAFFUZ
KELİME
ANLAM
play
pause
concomitant:
[sıfat]
eşlik eden, beraberindeki
concomitant:
beraberinde gelen şey, doğal sonuç, olacağı
concomitant:
1. konkomitant: Biribrine bağlı; 2. bir olaya refaket eden başka olaylar.
concomitant:
eşlik eden
[
son aranan 10 kelime:
yılmaz
|
ok
|
to cumulate
|
açgözlü
|
haklı bir gaye uğruna konuşmak
|
onions and butter
|
pay the fiddler
|
barış uğruna
|
drippy
|
concomitant
]
cümle çeviri
/
sözlük
/
kullanım şartları
/
bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır.
0.0025