TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| condition: | [isim] koşul, şart, durum, hal, alem, kondisyon, form, mevki, kayıt, medeni durum, ikmal, bütünleme |
| condition: | [fiil] koşullandırmak, şarta bağlamak, şart koşmak; belirlemek; alıştırmak, eğitmek; forma sokmak, programlamak, denemek; ikmale bırakmak |
| condition: | şart |
| condition (to): | kosullamak, kosullandirmak |
| condition examination: | ikmal sınavı, bütünleme sınavı |
| condition precedent: | [isim] ön şart |
| condition laid down in an agreement: | bir anlaşmada konulan şartlar, bir sözleşmede konulan şartlar |
| condition of the road: | yolun durumu |
| condition in life: | [isim] hayat şartları, yaşam koşulları |
| condition of one's health: | kişinin sağlık durumu |
| condition of grant: | [isim] bağış şartları |
| condition of a road: | bir yolun durumu |
| condition of visibility: | [isim] görme şartları |