| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| congested: | kalabalık, tıkanık, şişkin, şişmiş, sıkışık, tıkalı | |
| congested streets: | [isim] kalabalık caddeler | |
| congested area: | nüfusun yoğun olduğu bölge, kalabalık bölge | |
| congested street: | trafiği tıkalı yol | |
| congested traffic: | sıkışık trafik | |
| congested with traffic: | trafik tıkanıklığı |
[ son aranan 10 kelime: humanoid | gravedigger | dismantling operations | incoming calls barred | (animal) to be put out | birinin mirasa ehil olmadığını savunmak | to place the goods on the dock | print manager | decayed circumstances | congested ]