TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| contingency: | [isim] ihtimal, olasılık, tesadüf, beklenmedik olay |
| contingency: | beklenmedik durum |
| contingency measure: | beklenmedik durum plani |
| contingency plan: | beklenmedik durum plan |
| contingency plans: | [isim] acil durum planları |
| contingency reserve: | [isim] fevkalade ihtiyat |
| contingency fund: | yer alması olası zarar karşılığı |
| contingency allowance: | fazla mesai ücreti, iş riski ücreti |
| contingency insurance: | belli rizikolara karşı sigorta, kaza sigortasının, güven ihlaflı, senetlerde hile, sahte mülkiyet beyanı gibi çeşitli türde rizikolardan doğan zararlara karşı düzenlenen poliçeleri içeren önemli bir bölümü |