| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| countercyclical: | konjonktür karşıtı | |
| countercyclical monetary policy: | [isim] para konjonktür politikası | |
| countercyclical measures: | [isim] yükselen konjonktürü aşağı çekecek önlemler | |
| countercyclical compensatory government policy: | [isim] konjonktür denkleştirici hükümet politikası | |
| countercyclical investment fund: | yükselen konjonktüre dayanan yatırım fonu |
[ son aranan 10 kelime: açık denizlerde vukua gelen ve bir ticaret aktinden doğan dava sebebi | grease pencil | to look out for | çürük | alkolizm | asil davranış | hunger | dama tahtası | orally | countercyclical ]