
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| curb: | [isim] fren, gem; kaldırım kenarı; at ayağındaki şişlik | |
| curb: | [fiil] frenlemek, gem vurmak, gemlemek; zaptetmek; uzak tutmak | |
| curb market: | borsa sonrası sokakta devam eden işlemler | |
| curb service restaurant: | (US) park etmiş otomobil içine yapılan yemek servisi | |
| curb market price: | (US) menkul değer serbest alım satım borsa fiyatı, anormal rayiç, serbest piyasa fiyatı |