
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| curve: | [isim] eğri, kıvrım, kavisli şey, kavis, dönemeç, viraj | |
| curve: | [fiil] eğmek, bükmek, eğilmek, bükülmek, kavis çizmek | |
| curve: | eğri | |
| curve: | Bir hareketin özel aletlerle kağıt üzerine çizdiği çizgi | |
| curve follower: | egri okuyucu | |
| curve of occlusion: | Ağızdaki alt ve üst dişlerin oklüzal ve insizal çıkıntılarının aynı anda değdikleri eğilimli kapanış yüzeyi. | |
| curve in a road: | dönemeç, viraj |