
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| dışarıda: | outside, outdoor, outdoors | |
| dışarıda: | outside, outdoors, abroad, out, without | |
| dışarıda yemek yemek: | dine out | |
| dışarıda akşam yemeği yemek: | dine out | |
| dışarıda bırakmak: | bar out, lock out, shut out | |
| dışarıda canlı yayın: | nemo | |
| dışarıda tüketilmek üzere de şişeyle satış yapması: | on- off sales | |
| dışarıda yapılan iş: | outside work | |
| dışarıda lokantada yemek yemek: | boarding out |