TELAFFUZKELİMEANLAM
dead:[isim]  ölü zaman
dead:[sıfat]  ölü, ölmüş, cansız; kullanılmayan, unutulmuş; donuk; dermansız, sönmüş; acımasız; bozuk; çıkmaz; tam; çok; keskin
dead:[zarf]  büsbütün, tamamen, aşırı
dead:Cansız, ölü, ölmüş.
dead:gerilimsiz
dead man's shoes:[isim]  tereke idarecisine kalan ufak tefek şeyler
dead files:[isim]  klasöre geçirilmiş dosyalar
dead end:[isim]  çıkmaz sokak, çıkmaz, kör uç
dead end kid:sokak çocuğu
dead end street:çıkmaz sokak
dead man's switch:[isim]  acil durum durdurma düğmesi
dead man's part:(Br) evli bir erkeğin menkul eşyalarının serbestçe ölene bağlı tasarruflarda bulunabileceği kısmı, tasarruf nisabını teşkil eden kısım
dead forms:[isim]  boş formaliteler
dead heat:berabere biten yarış
dead and gone:[sıfat]  ölüp gitmiş, rahmetli olmuş



[ son aranan 10 kelime: gercekten öyle | chop about | voluntariness | backplane | harmonized | ilahi yazarı | nakdi bağış | dropping | halk müziği | dead ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0015