TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| deliberate: | [fiil] düşünmek, danışmak, üzerinde tartışmak; tartmak |
| deliberate: | [sıfat] planlanmış, kasıtlı, kasti, tasarlanmış, tedbirli; ağır, emin |
| deliberate trenches: | [isim] itinayla yapılmış hendek siperler |
| deliberate field fortification: | hazırlanmış sahra tahkimatı |
| deliberate fire: | yavaş ateş |
| deliberate lie: | uzun uzun düşünülerek karar verilen yalan |
| deliberate plan: | kasıtlı plan |
| deliberate action: | kasti fiil |
| deliberate attack: | hazırlıklı saldırı |
| deliberate defense: | hazırlıklı savunma |
| deliberate insult: | kasıtlı hakaret |
| deliberate policy: | üzerinde iyi düşünülüp tasarlanmış tutum, temkinli politika |