| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| denizaltı: | submarine, under water | |
| denizaltı: | submarine, submersible | |
| denizaltı su kanadı: | hydroplane | |
| denizaltı üssü: | submarine base | |
| denizaltı yer sarsıntısından ileri gelen büyük dalga: | tidal wave | |
| denizaltı savaşı: | submarine warfare | |
| denizaltı depremi: | seaquake | |
| denizaltı kablosu: | [isim] submarine cable | |
| denizaltı kuvveti: | submarine force | |
| denizaltı barınağı: | submarine pen | |
| denizaltı kanatçığı: | hydroplane | |
| denizaltı izleme sistemi: | submarine tracking system |
[ son aranan 10 kelime: bir işçinin belirli bir tarihe kadar gördüğü hizmeti karşılığı tahakkuk eden menfaatler | hunter kanalı | flippantly | göz ağrısı | diesel engine | suistimal | to abandon a position to the enemy | asgari geçim için gerekli şeyler | her şeyin iyisi ile geçinmek | denizaltı ]