| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| dikey: | perpendicular, orthogonal, apeak, normal, plumb, sheer, upright, vertical | |
| dikey askılı dosyalama sitemi: | vertical suspension filing | |
| dikey çıta (kaplama): | stile | |
| dikey çizgi: | perpendicular, vertical | |
| dikey doğru: | normal | |
| dikey durumdan eğik duruma geçmek: | hade | |
| dikey doyum (tekil bir yayım günü içinde tekil bir reklam verenin yoğunlaşmış radyo ya da televizyon reklamları: | [isim] vertical saturation | |
| dikey pazarlama sistemleri (piyasada mal sağlayan kuruluşların , perakendecilerin ya da müşterilerin özerkliğini azaltmak için başvurduğu yollar: | [isim] vertical marketing systems | |
| dikey birleşme birleşim (bir prosesin çıkışını diğerinin girişini oluşturma: | vertical merger | |
| dikey yarım sayfa (bir dergi ya da gazetenin reklam yeri olarak satın alınan tam boy yarım sayfası: | [isim] vertical half-page | |
| dikey yapı: | vertical structure |
[ son aranan 10 kelime: tahtakurdu | such as | eskiden | asi oğlan | save for the exceptions | kanuni çözüm | to stay with friends | level of languages | çok zor işle uğraşmak | dikey ]