TELAFFUZKELİMEANLAM
direct:[fiil]  yönetmek, idare etmek, yöneltmek, direktif vermek, komuta etmek, yönlendirmek; yol göstermek; adres yazmak (gönderiye); atfetmek; emretmek
direct:[sıfat]  direkt, doğru, doğrudan doğruya; dolaysız; kestirme; açık; anlaşılır; dürüst; güneş çevresinde doğudan batıya dönen
direct:Doğrudan doğruya yapılan, dolaysız, aracısız, direkt.
direct:dogrudan, dolaysiz
direct (to):yonlendirmek, dogrultmak
direct dial l ing:direkt arama
direct long distance dial l ing:direkt şehirlerarası arama
direct not involving an intermediary:vasıtasız
direct geared:doğrudan doğruya koşulmuş
direct loss:direkt zarar
direct loss by fire:yangının yaptığı direkt hasar
direct controls:[isim]  dolaysız kontroller
direct income support:doğrudan gelir desteği
direct observation of or participation in events:tecrübe



[ son aranan 10 kelime: dengi | duvar kağıdı kaplamak | üzerine çıkmak | hangisi | bir sorunun her cephesini göz önüne getirmek | liste işleme | reconnoitre | tam otomatik | dıet | direct ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0017