
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| dirty: | [fiil] kirletmek, pisletmek, lekelemek, kirlenmek, pislenmek; bulaştırmak | |
| dirty: | [sıfat] pis, kirli; açık saçık, rezil, aşağılık, iğrenç, ahlaksız, edepsiz, terbiyesiz, müstehcen; muzur, bozuk; fırtınalı | |
| dirty dog: | [isim] aşağılık kimse, itoğluit | |
| dirty laundry: | kirli çamaşır | |
| dirty dishes: | bulaşık | |
| dirty and slovenly looking: | pasaklı | |
| dirty weekend: | sevgili ile geçirilmiş hafta sonu | |
| dirty lot: | it sürüsü, güruh |