TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
dismiss: | [fiil] bırakmak, işten atmak, işten çıkarmak, görevden almak, işten kovmak, kovmak; açığa çıkarmak, azletmek, salıvermek, affetmek, ihraç etmek, savmak; reddetmek (dava) | |
dismiss: | azletme | |
dismiss: | dağılın | |
dismiss from one's mind: | kafasından çıkarıp atmak | |
dismiss from office: | işten çıkarma, azil, göreve son verme | |
dismiss the charge (on indictment): | iddiayı |