TELAFFUZKELİMEANLAM
do:[fiil]  yapmak, etmek; tamamlamak, meydana getirmek; neden olmak; düzenlemek, temizlemek; rolünü üstlenmek; ilgilenmek; uymak; ayağını kaydırmak; dolandırmak (Argo)
do:aynen, yukarıda denildiği gibi, keza
do:[isim]  dalavere, hile, dolandırıcılık (Argo); eğlenceli toplantı, parti, do [müz.]
do a bunk:sıvışmak
do a disservice:zarar vermek
do you accept credit cards:kredi kartı kabul ediyor musunuz
do you also have something to eat:yiyecek bir şeyleriniz var mı
do you buy old coins:antika para alıyor musunuz
do you carry cigarette holders:sigara ağızlığı satıyor musunuz
do you carry cigars:puro satıyor musunuz
do the laundry:çamaşır yıkamak, çamaşırları yıkamak
do not bleach:çamaşır suyu kullanmayın.
do not disturb:lütfen rahatsız etmeyiniz.



[ son aranan 10 kelime: haksızlık karşısında öfkelenme | guiding rule | to examine carefully | driving mirror | iple | homicidal | flabby | anomalous | contemn | do ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.002