TELAFFUZKELİMEANLAM
dock:[isim]  dok, gemi havuzu, tersane, rıhtım, yük rampası; kesinti; kuyruğun kemikli kısmı, kısa kesilmiş kuyruk; eyer kuskunu; sanık yeri (mahkemede); karabuğday benzeri bir ot
dock:[fiil]  doka çekmek; uzayda başka gemiye kenetlemek, uzayda kenetlenmek; rıhtıma yanaşmak; kuyruğunu kısaltmak, kesmek, kısaltmak; azaltmak
dock dues:dok ücreti, rıhtım ücreti
dock worker:liman işçisi, tersane işçisi
dock facilities:[isim]  dok tesisleri
dock warehouse:dok ambarı



[ son aranan 10 kelime: kahvaltı dahil değil. | to employ a counsel | kıymalı börek | to arrange to meet sb | cowhand | söylenen | be off target | there is a | amended draft | dock ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0027