
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| don't: | [isim] yasak, yapılmaması gereken şey | |
| don't be afraid: | korkma, metin ol | |
| don't be nervous: | sinirlenmeyin | |
| don't darken my door: | evime adım atma | |
| don't die: | ölme | |
| don't worry: | phr | |
| don't worry about it: | dert etmeyin | |
| don't worry, it won't hurt: | endişelenmeyin acitmayacak | |
| don't change horses: | bir bunalım döneminde, seçmenleri yönetimi desteklemeyi sürdürmeye çağıran deyim | |
| don't you dare to: | sakın kalkışma, cüret edeyim deme | |
| don't mention it: | önemli değil, bir şey değil, estağfurullah |