
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| duck: | [isim] ördek; sevgili; acayip tip, sakat tip; suda işleyebilen kamyon; branda bezi | |
| duck: | [fiil] dalmak; daldırıp çıkarmak; eğilmek, sinmek, başını eğerek savuşturmak; sıvışmak; kaytarmak | |
| duck board: | suya basmamak için döşenmiş tahta | |
| duck shot: | ördek saçması | |
| duck soup: | [isim] çocuk oyuncağı |