| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| durağan: | inert, constant, stable, immobile, immutable | |
| durağan olmayan: | antistatic | |
| durağan emtialarla ilgili senetlerden bankanın aldığı faiz: | commodity rate | |
| durağan piyasa (uzun süredir dalgalanma göstermeyen piyasa: | static market | |
| durağan (stabl) emtialarla ilgili olarak çıkarılan senet: | commodity rate | |
| durağan ekonomi (üretim ya da talepte ancak bazı küçük değişikliklerin meydana geldiği , denge durumundaki bir ekonomi: | static economy |
[ son aranan 10 kelime: öğretmen olmak | squinting | nullify | el emeği göz nuru | kendi evini yeniden görmek | kayıtlı | teres | to get swollen | imrenme | durağan ]