TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| executed: | uygulanmış, yürürlüğe konmuş, tamamlanmış, yapılmış, ifa edilmiş, yerine getirilmiş, infaz edilmiş, akdedilmiş |
| executed estate: | kullanılan gayri menkul üzerindeki hak, devredilmiş gayri menkul, gayrimenkul üzerindeki hak |
| executed sale: | teslim ile tamamlanan satış, gerçekleştirilen satış |
| executed trust: | vasiyetname sahibinin nasıl idare edileceği de belirtilerek, malvarlığını devrettiği ve bir kişi tarafından kendi iradesi ile kurmuş olduğu tröst |
| executed use: | kanundan doğan kullanım hakkı, kanuni tasarruf hakkı |
| executed writ: | hazırlanan müzekkere |
| executed agreement: | yapılır yapılmaz hüküm ifade eden, derhal ifası gereken taraflara muaccel borç yükleyen akit |
| executed remainder: | muhakkak beklenen haklar |
| executed contract: | yapılır yapılmaz hüküm ifade eden, derhal ifası gereken, taraflara muaccel borç yükleyen akit, tamamen ifa olunmuş mukavele, akdedilen sözleşme (yapılır yapılmaz hüküm ifade eden , derhal ifası gereken , taraflarca muaccel borç yükleyen akit |