TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
expatriate: | [fiil] sürgün etmek, sürmek | |
expatriate: | [sıfat] sürgün edilmiş, yabancı ülkede yaşayan | |
expatriate: | [isim] sürgün edilmiş kimse, yabancı ülkede yaşayan kimse, gurbetçi | |
expatriate oneself: | vatandaşlıktan çıkmak, göç etmek |