
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| fabricated: | üretilmiş, uydurulmuş, yakıştırma | |
| fabricated foods: | [isim] üretici tarafından son noktaya kadar hazırlanmış yiyecek maddeleri | |
| fabricated account: | uydurma haber | |
| fabricated fact: | uydurma vaka | |
| fabricated ship: | monte edilmiş gemi | |
| fabricated document: | uydurma belge | |
| fabricated evidence: | uydurma delil, sahte delil |