| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM | 
|  | feel: | [isim]  duygu, his, dokunma hissi, temas, hissetme, sezgi | 
|  | feel: | [fiil]  dokunmak, ellemek, yoklamak, hissetmek, duymak, sezmek, anlamak | 
|  | feel ashamed: | küçük düşmek | 
|  | feel bad: | kötü hissetmek | 
|  | feel bad about: | üzülmek, üzüntü duymak | 
|  | feel sorry for: | acımak | 
|  | feel like: | canı istemek | 
|  | feel down: | keyifsiz olmak, morali bozuk olmak | 
|  | feel sick: | hasta olmak, kötü hissetmek, midesi bulanmak | 
|  | feel up to it: | yapacak gücü olmak, yapmak istemek | 
|  | feel ill: | hasta olmak | 
|  | feel one's oats: | zinde olmak, kendini zinde hissetmek, kendini beğenmek, kendini bir şey sanmak |