TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
float: | [isim] yüzen şey, sal, şamandıra, duba, olta mantarı, yüzme kesesi, döner sermaye, mala | |
float: | [fiil] yüzmek, su üzerinde durmak, batmamak, süzülmek, dolaşmak, yüzdürmek, kurmak (şirket), yaymak, piyasaya çıkarmak, dalgalanmak | |
float bridge: | sallı köprü | |
float valve: | yuzertoplu vana | |
float point: | gezer nokta |